1990 sonrası bazı islamcı dergilerde liberalizm ve post-islamcılık tartışması
Abstract
Liberalizm ve din ilişkisi, ikisi arasındaki gerilim alanları, birlikte var olup olamayacakları,
genel olarak dünyada ve özel olarak Türkiye’de uzun süredir tartışılmakta
olan bir konu. Liberalizm açısından İslam, Hristiyanlık, Yahudilik
gibi dinler ya da John Rawls ve Charles Taylor çizgisindeki liberaller için tüm
kapsayıcı doktrinler1, belli bir hakikat iddiasına sahip olmaları ve toplumu bu
yönde şekillendirme talepleri açısından liberal toplumun istikrarını ve getirdiği
özgürlükleri tehdit etmekteler. Bu sebeple yaygın bir liberal görüşe göre
dinlerin ve genel olarak tüm kapsayıcı doktrinlerin (elbette liberalizm dışında)
kamusal alandan dışlanması liberal toplumun istikrarı için elzemdir. Diğer
taraftan bu dinlerin liberal olmayan bağlıları için ise liberalizm ayrımcı bir
nitelik taşımakta ve liberal olmayan dindarların liberal normlar çerçevesince
dönüştürülmesini gerektirmesi sebebiyle liberalizm insanların dini yaşantılarına
müdahale etmekte ve liberal hoşgörü ilkesini ihlal etmektedir (Murad,
2011; Wolterstorff & Audi, 1997, ss. 67-120). Bu minvaldeki eleştirilere göre,
liberal olmayan dindarlar dinî geleneklerinden beslenerek siyasal tartışmalara
katılmak ve siyaseti yönlendirmek istemektedirler fakat liberalizm bu şekilde
yapılan bir din eksenli siyaseti kendi ilkeleri açısından kabul edilemez bulmaktadır.
Bu eleştirilerde liberal siyaset düşüncesi, dinî geleneklere yaslanarak
yapılan bir siyasetin önünde engel olarak gözükmektedir. Türkiye özelinde liberalizmle İslam arasındaki ilişki üzerine tartışma,
1980 darbesi sonrasındaki kimi gelişmelere bağlı olarak yoğunluk kazanmıştır.
Böyle bir tartışmayı tetikleyen önemli olaylar arasında şunlar zikredilebilir:
İlk olarak, 1983-1989 arası başbakanlık ve sonrasında 1993’e kadar
cumhurbaşkanlığı görevinde bulunmuş olan ve muhafazakâr bir kökenden
gelen bir politikacı olarak Turgut Özal’ın belirli bir liberal söylemi benimsemiş
olması ve bu anlamda Türk sağında liberal temaları yaygınlaştırmasıdır
(Gürpınar, 2013, ss. 132-150; Yayla, 2013, ss. 584-588).