Information literacy standards in early childhood

Abstract

It is known that since the beginning of humanity the accumulated knowledge is transferred to the next generations first through verbals and gestures and then through symbols that were created on different materials with the discovery of writing. For many years, very few people have benefited from all kinds of knowledge that have been revealed in different ways in different places through experiences since the first ages. Therefore, the spread of knowledge to people has been little and slow. Recording the findings and information obtained through experimental studies after the discovery of the manuscript has cumulatively expanded the field of knowledge. The recent spread of formal education has contributed to the delivery of information to more people in a more systematic and written form. At the beginning of human life, the individual is born without any experience, and their movements are only based on reflexes. The individual, who makes sense of stimuli such as objects, developing events, situations and phenomena over time, organizes the information by recording them in memory and using them. According to Yılmaz (2009), one of the most important characteristics of human beings is the urge to reveal, acquire and use in order to adapt to the environment, satisfy their curiosity and meet various needs that make their life easier. Modern learning and knowledge acquisition approaches have gradually differentiated and now learning, which is based on lifelong learning, has been replaced by the understanding of self-directed, selfcontrolled and strategic learning (Adıgüzel, 2011). Knowing what kind of information they need, scanning the sources, finding the right information, selecting from the obtained data, evaluating, organizing and sharing effectively have become indispensable skills not only for researchers and academics, but also for ordinary people. It can be said that equipping all segments of society with these skills is one of the important factors in shaping the future of a country. According to Önal (2010), the Republic of Turkey presents an integrated rapidly progressing structure thanks to lifelong learning, and it is on the way to becoming an information society. In this context, some public and private institutions and non-governmental organizations, especially the Ministry of National Education, universities, municipalities, carry out various programs within the scope of lifelong learning.

Okuryazarlık, yakın zamanda popülerlik kazanarak medya okuryazarlığı, sağlık okuryazarlığı, doğa okuryazarlığı gibi farklı bileşen ve türleri ortaya konulan bir kavramdır. Farklı bilim alanlarının alt dallarında o dala ait temel bilgi ve becerileri tanımlamak için kullanılan tamlamalar oluşturulduğu gibi genel olarak insan zihninin evrensel hafızası olarak tanımlanacak bilgi ile ilgili de bilgi okuryazarlığı olarak ifade edilen bir tamlama oluşturulmuştur. Bilgi okuryazarlığı daha önce temel bilgi kaynağı olan kitaplardan yola çıkılarak kütüphane becerileri ya da bilgiye ulaşma becerileri olarak tanımlanmış bir kavramdır. İhtiyaç duyulan bilginin fark edilmesi, bulunması, elde edilmesi, kullanılması ve değerlendirilmesi becerilerini içeren şemsiye kavram olarak ortaya çıkmaktadır. Bu becerileri küçük yaşlardan itibaren elde etmenin başta iş yaşamında olmak üzere insan hayatına mutluluk ve başarı getireceği söylenebilir. Bu çalışmanın amacı erken çocukluk dönemi çocuklarına uygun bilgi okuryazarlığı becerilerini geliştirmeyi amaçlayan standartlar tanımlamaktır. Araştırma nitel araştırma yaklaşımlarından kuram oluşturma yöntemi ile hazırlanmıştır. Betimsel tarama modeliyle yurtiçi ve yurtdışı literatür taranmış, ilişkili alanlarda uzman akademisyen görüşleriyle beraber doküman analizi ve elde edilen temalarla betimsel analiz yapılmıştır. Erken çocukluk dönemi çocuklarına uygun kendi içinde bir sisteme sahip bilgi ihtiyacı, bilgiye erişim, bilgiyi kullanma ve bilgi üretme boyutlarında kazanım ve göstergeler ortaya konmuştur.