Pandemi sürecinde dezavantajlı bir grup olarak üniversite gençleri ve bir kötülük problemi (teodise) olarak pandemi algiları
Abstract
Bu çalışmanın amacı, pandemi sürecinde eğitim yapan üniversiteli
gençlerin kötülük problemi (teodise) bağlamında pandemiyi nasıl
algıladıkları ve yorumladıklarını açıklığa kavuşturmaktır. Bu araştırmada
üniversite öğrencileri iki gerekçeyle dezavantajlı bir grup
olarak tanımlanmıştır. İlk olarak gençler henüz kendi başlarına bağımsız
bir toplumsal konum elde etmemiş ve anne-babalarına bağımlı
olarak yaşamaktadırlar. İkinci olarak uzun süren bir pandemi
döneminde, yüzyüze eğitim başta olmak üzere birçok konuda yoksun
ve mahrum oldukları için dezavantajlı bir konumu paylaşmaktadırlar.
İstanbul’da bir vakıf üniversitesine (Sabahattin Zaim Üniversitesi)
devam eden öğrencilerle yapılan bu araştırma nitel bir
araştırma olup bu araştırma kapsamında 90 civarında öğrenciden,
“Kötülük problemi bağlamında pandemiyi değerlendirmeleri” talep
edilmiş ve bu talebe karşılık veren 77 öğrencinin yorumları içerik
ve söylem analizine tabi tutulmuştur. Üniversitenin farklı bölümlerden
öğrencilerin katıldığı bu nitel çalışmada öğrenci profilleri ve
söylemleri başlıca iki ana gruba ayrılmış ve ayrıca bu iki grup içinde
alt gruplar ve söylemlerin var olduğu da tespit edilmiştir. Söz konusu
iki ana gruptan biri, pandemiyi Tanrı ile ilişkili kılarken, diğeri
bunu Tanrı’dan bağımsız ve doğal bir olgu olarak tanımlamaktadır.
Üniversiteli öğrencilerin bu yorum ve değerlendirmeleri, sosyolojik
bir tahayyül çerçevesinde ele alındığında, Türkiye toplumunun
sosyolojisinden bağımsız olarak düşünülemez.
Aralarında söylem farkı olsa da öğrencilerin önemli ve baskın bir
kısmı, pandemiyi bir teodise problemi olarak ele almakta ve Tanrı ile ilişkilendirmektedir. Bu ilişkilendirmeyi bir kısmı sebepler açısından,
bir kısmı ise sonuçlar açısından yapmaktadır. Pandemiyi
“Tanrı’nın cezası” olarak yorumlayan öğrenciler, pandeminin oluşumunda
insanın katkısı olduğunu düşünmekte ve yanlış eylemlerden
dolayı onların bu cezayı hak ettikleri varsaymaktadır. Diğer bir
kesim ise pandemiyi bir sonuç ve veri olarak almakta ve bunun bir
sınanma ve dahi bir bilinçlenme vesilesi olduğuna inanmaktadır.
Bu ikinci gruba göre Allah insanları, neden kaynaklanırsa kaynaklansın,
çeşitli olaylarla sınar ve olgunluğa ulaştırmak ister. Eğer insan
sabreder ve bu olayların, iyi insan olmak için bir vesile olduğunu
düşünür ve bunu başarılı bir şekilde kullanırsa amacına ulaşmış
olur.
Pandemiyi Tanrı’dan bağımsız olarak gören kesim, bir azınlık
grubu oluşturmaktadır. Bu gruba göre pandemi tamamen doğal bir
olaydır ve insan, bunu aşkın bir güçle bağlantı kurmadan algılamalıdır.
Doğal olaylar da çoğu kez de insan müdahalesi olmadığı için
bunu bir veri olarak kabul etmeli ve buradan hareketle bir mücadele
zemini oluşturulmalıdır.
Anahtar Kelimler: Kötülük problemi (Teodise), Pandemi, Üniversite
gençliği, Sosyolojik tahayyül.