Tarihi Zeyrek Semti’ne iki yeni dokunuş: İstanbul Manifaturacılar Çarşısı ve Sosyal Sigortalar Kurumu
Abstract
Tarihi çevreler tarihi mirasın gelecek kuşaklara iletilmesi, kültür sürekliliğinin sağlanması, çağdaş insana tarih ile
birlikte yeni yaşam olanakları sağlanması ve küreselleşmenin aynılaştırıcı etkisini dengelemesi sebeplerinden
dolayı değerlidirler ve korunmaları gerekir. Günümüzde tarihi kent dokusu sadece fiziksel mekanın
korunmasının ötesinde, sürdürülebilirliğin sağlanması amacıyla, insanoğlunun yaşamını bu çevrelerde
sürdürebilmesine yönelik olarak düzenlenmeli ve yenilenmelidir (Baytin, 1994). Küreselleşmeyle birlikte insan
ihtiyaçlarının, çevresel koşulların, sosyal ve ekonomik hayatın zaman içinde değişmesi ve teknolojinin
gelişmesiyle birlikte kentlerdeki yeni yapılaşmalar kentin yeni bölgelerinde olabileceği gibi, eski veya tarihi
çevrelerde de olabilir. Fakat bu aşamada ortaya çıkan soru, tarihi kent dokusundaki değişimin ve yeni
yapılaşmanın kentin tarihi dokusuna, fiziksel ve kültürel kimliğine zarar vermeden nasıl yapılabileceğidir.
Çalışma kapsamında incelenen tarihi Zeyrek semtindeki İstanbul Manifaturacılar Çarşısı ve Zeyrek Sosyal
Sigortalar Kurumu Binalarının, içinde durduğu bağlamın mimari kodlarını devam ettirirken çağdaş birer yapı
olduklarını da hissettiren, çevresine göre büyük olan boyutlarına rağmen dokunun ölçeği ile uyumlu, çevrenin
oranlarına sahip, çalışmada incelenen ölçütlere göre birçok olumlu özelliği barındıran, bulunduğu tarihi çevreye
ait olduğunu kullanıcılara hissettiren yapılar oldukları gözlenmiştir.