Önödeme ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi
Abstract
Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nda kural olarak kovuşturma mecburiyeti ilkesi benimsenmiştir. Maslahata uygunluk ilkesi ise daha ziyade istisnai nitelik arz etmektedir. Çalışmanın giriş bölümünde Avrupa ülkelerinde bu ilkeler bakımından benimsenen farklı yaklaşımlar ve bunların felsefi esasları ele alındıktan sonra ceza yargılaması dışına çıkarma (diversion) kurumlan hakkında genel izahlar yapılmıştır. Sonraki bölümlerde önödeme ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi kurumlan birer ceza yargılaması dışına çıkarma kurumu olarak ele alınmıştır. Önödeme kurumunun hukuki niteliği ve 6763 sayılı Kanun ile kapsamının genişletilmesiyle beraber kapsamına giren suçlar ile önödeme usulü izah edildikten sonra kurum hakkında genel değerlendirmeler yapılmıştır. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kurumu bakımından da benzer bir değerlendirme yapıldıktan sonra, uygulamada kuruma neden nadiren müracaat ediliyor olmasının nedenleri irdelenmiştir. îki kurumun mukayesesinden sonra mukayeseli hukukta biri önödeme diğeri de kamu davasının açılmasının ertelenmesi ile benzerlikler arz eden Avusturya Ceza Muhakemesi Kanunu m. 200 ve Alman Ceza Muhakemesi Kanunu m. 153a hükümleri müspet ve menfi yönleriyle ele alınmıştır. Turkish Criminal Procedure Code is, as a rule, based on the principle of legality. The principle of opportunity is rather regarded as an exemption than a rule. In the introductory chapter, the article deals with different approaches that have been adopted in various European jurisdictions with regard to these principles. After a comparative analysis, which tries to shed light upon the philosophical background of different approaches, the article provides basic Information concerning diversion. After introduction, the article analyses the advance payment and the power of discretion in filing a public prosecution as institutions of diversion. The Advance payment shall be analysed in terms of its both legal nature and conditions of application, which was amended by the Act 6763. The institution of power of discretion shall be analysed in similar terms and besides reasons of under-application ofthis institution in practice shall be addressed. After comparing the two institutions, two examples from comparative law, i.e., Article 200 of the Austrian Criminal Procedure Code and Article 153a of the German Criminal Procedure Code shall be examined, respectively, by takingaccount oftheir positive and negative aspects.