Necmettin Hacıeminoğlu’nun dil davası II
Citation
ÖZMEN, N. (2015). Necmettin Hacıeminoğlu nun Dil Davası II. Akademi Mecmuası, (176), 72–77.Abstract
4. Tenkit Edilen Devlet Kurumları: 3 Hacıeminoğlu tasfiyecilere destek veren, onların türettiği kelimeleri yayan ve millî kültür meselelerinde kendileri de başka yanlışlar yapan üç devlet kurumunu hedef alır. Bu kurumlar TDK, TRT ve MEB’dir. Hacıeminoğlu’nun en çok eleştirdiği kurum hemen hemen her şeyin sorumlusu olarak gördüğü Türk Dil Kurumudur. Ona göre, TDK, Cemiyetler Kānûnuna göre kurulmuştur, bir akademi değildir. (s.149) Kurumdakiler; millîlik, târihîlik ve canlılık vasıfları hiç olmayan bir dili masa başında uydurmaktadır. (s.74) Kurumun ilmî otorite ve hüviyeti nâkıstır. 900’e yakın üyesinin yüzde 90’ı dil meselesi ile ilgisi bulunmayan bâzı vatandaşlardır. (s.71) Dil Kurumunun sevk ve idâresinde bu vatandaş kitlesinin görüş ve düşünceleri hâkimdir. (s.87) Aslında Atatürk, TDK’nın bir akademi olmasını istemiştir. Enver Ziyâ Karal’ın Atatürk’ten Düşünceler ve Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri adlı eserlerinde bu sâbittir. Kurumcular, içlerindeki ilim adamlarını ya çeşitli oyunlarla çıkarmış ya da o ilim adamları tutulan yolu beğenmedikleri için kendiliklerinden Kurumdan ayrılmışlardır. Prof. Suut Kemal Yetkin, Prof. Selâhattin Batu, Prof. Dr. Ahmet Temir, Doç. Dr. Ali Fehmi Karamanlıoğlu, Prof. F.K. Timurtaş, Doç. Dr. Talat Tekin, Dr. Osman Nedim Tuna tasfiyeciliğe karşı oldukları ve ilmî görüşü savundukları için Kurumu terk edenlerdir. Kurum toplantılarında ilim değil cehalet; akıl değil heyecan; muhâkeme değil mugālata ön plandadır. (s.87) TDK, asıl çalışması gereken matematik, resim, müzik, sinema, spor terimleri, imlâ ve gramer meselesin-de söz sâhibi olamaz. (s.88) Türk Dil Kurumu, özleştirmede o kadar ileri gitmiştir ki mizah yazarları ve Türk zekâsının -sırf aşırı tasfiyecilik ve uydurmacılıkla alay etmek için- ortaya attığı ulusal düttürü, içi geçmiş dinsel kişi, toplumsal otlangaç, gök konuksal avrat gibi komik sözleri, büyük bir aydın topluluğu TDK’nın yaptığını sanmaktadır. Çünkü Kurumun faâliyetleri, Kurumu tenkit gāyesi ile yapılan karikatürden ayırt edilemeyecek derecede ciddiyetten uzaktır. (s.94)