Sessiz Sakin, yerli bir kahraman mı?
Citation
Özmen, N. (2019). Sessiz Sakin, yerli bir kahraman mı? . RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, (17), 93-119. DOI: 10.29000/rumelide.656635Abstract
Türkiye’de, Türk yazarlar tarafından ortaya konan çocuk edebiyatının özgün, nitelikli ve millî unsurları işleyen karakteri ile 1980’lerin başından itibaren ortaya çıktığı Türk araştırmacılar tarafından kabul edilen bir görüştür. Bahsedilen dönemde yazılan eserler, içerik ve şekil bakımından Avrupa’daki örneklerini aratmayacak niteliktedir. Buna rağmen, bir kısmı; konusu, anlattığı eşya-sosyal çevresi, kahramanı, kahramanlarının birbiri ile ilişkisi, mekânı ve kullandığı dil ile Türk kültürü ile çelişir. Çünkü bunlar Avrupalı örneklerinin kopyası mahiyetindedir. Hayat Yayınlarıtaklit olan bu örneklerin aksine Sessiz adlı bir kahramanınyaşadıklarını anlatan Sessiz Sakin’in Gürültülü Maceraları adıyla on ciltlik bir eser yayımlar. Her biri ortalama yüz yetmiş sayfa olan ve Melih Tuğtağ tarafından kaleme alınan eserlerin başında Nerden Çıktı Bu Kitaplar Ya Hu başlığı altında: “Neden bizim de yerli bir kahramanımız olmasın ki” denir. Yani, Sessiz,yerli bir kahraman ortaya koymak iddiası ile yazılır. Kitapların başında, çocukların severek okuduğu: “uçan, kaçan, süper güçleri olan kahramanlara inat her şeyiyle bizden, bizim gibi olan, bizim gibi konuşan, düşünen, yaşayan bir kahramanımız olmalıydı” denir. Yazar ve yayınevinin amacı yerli bir kahraman ortaya koymaktır. Çünkü yerli olmayan onlarca çocuk kahraman Türk çocuklarının dünyasında zaten vardır. Bu çalışmada yerli bir karakter ortaya koymak amacı ile yazılmış olan on ciltlikSessiz Sakin’in Gürültülü Maceraları’nda, bir anlamda yerli olmayı ifade eden millî-İslami konulara/değerlere ne kadar yer verildiği ortaya konmaya çalışılacaktır. Buradan hareketle Türkiye’de en çok satan çocuk kitapları arasında yer alan Sessiz Sakin’in yerli olup olmadığına dair bir kanaat ifade edilecektir. In Turkey, the view that the unique, qualified and national character of children literature has been set by the Turkish writers from the early 1980s is accepted by Turkish researchers. The works written in the mentioned period have reached a quality that cannot be distinguished from the examples in Europe in terms of content and form. However the subject, the furniture - social environment, the hero, the relationship of heroes with each other, the setting and language used in some of them contradict with the Turkish culture. Because they have the nature of being copies of European examples. In contrast to these imitative examples, Hayat Yayınları publishes a ten-volume work called The Noisy Adventures of Calm Silent, which tells the story of a hero named Silent. Each of them is written in a hundred and seventy pages on average and Melih Tuğtağ, the author, says “Why shall we not have a native hero” under the heading; “Alas, where have these books come from?” That is, Silent is put forward with the claim to put forth a native hero. At the beginning of the books, the writer says “We should have a hero who is totally like us, who is like someone among us, and who talks, thinks and lives like us in contrast to flying, fleeing heroes with superpowers” that children read with pleasure. The purpose of the author and the publisher is to put forth a native hero. Because tens of non-native heroes are already in the world of Turkish children. This study shall try to reveal how much space is given to the national-İslamic issues / values which mean to be native in a sense, in this work of ten volumes written with the purpose of introducing an indigenous character. From this point of view, an opinion on whether Silent Calm, which took its place among best selling children's books in Turkey, shall be expressed.