İngilizce öğretiminde ve öğreniminde Türkiye için inovatif bir teknik: Boray Tekniği (BT)
Citation
Kırkıç, K. A. & Boray, T. (2017). İngilizce Öğretiminde ve Öğreniminde Türkiye İçin İnovatif Bir Teknik: Boray Tekniği (BT) . Eğitim Kuram ve Uygulama Araştırmaları Dergisi, 3 (3), 13-29.Abstract
Yirmi birinci yüzyılda küreselleşen dünyanın, zorunlu olarak gelişen iletişim
ağları, İngilizce iletişim kurmayı gerekli hale getirmiştir. Küreselleşen dünyada,
İngilizcenin yaygın olarak kullanılıyor olması, ülkelerin eğitim sistemlerindeki
okulların programlarında da İngilizce dersinin ilkokuldan Yükseköğrenimin
sonuna kadar yer almasını gerekli kılmıştır. Ülkemizde de Cumhuriyetin
kurulmasından sonra İngilizce öğretimi konusunda farklı yaklaşımlar ve
programlar uygulanmaya çalışılmıştır. Ancak oldukça önem verilen bir alan
olmasına rağmen ülkemizde İngilizce öğreniminde öğrencilerin İngilizceyi
kullanım düzeyleri açısından istenilen hedeflere ulaşmaları mümkün olmamıştır.
Anaokulundan, ilkokuldan itibaren öğrenme ve iletişim kurma bakımından uzun
yıllar İngilizce öğrenimi gören öğrencilerin, bu süreç sonunda İngilizce
kullanımında iletişim becerilerinde, özellikle konuşma becerisinde yeterli
olmadıkları görülmektedir. BT (Boray Tekniği) öğrencilerin İngilizceyi
öğrenebilmeleri için geliştirilmiş ve ülkemizde İngilizce öğrenmeye çalışanların
özellikle konuşma becerilerini geliştirerek İngilizce öğrenmelerini sağlayan,
ülkemize özgü ve oldukça yeni bir İngilizce öğrenme tekniğidir. Boray Tekniği,
Türkiye’de bugüne kadar, anlıyorum ancak konuşamıyorum düzeyine gelen tüm
öğrencilerin konuşabilmesini sağlamayı hedeflemektedir. İngilizce öğrenmeye
başlayan yedi yaşından itibaren tüm öğrencilerin İngilizce öğrenme süreçlerini,
konuşma alanı da dahil olmak üzere başarılı kılacak bir araç olarak, tüm ilgililerin
kullanımına sunulmuş etkin bir İngilizce öğrenme ve öğretme tekniğidir. Boray
Tekniğinin nasıl bir teknik olduğunun sunulması bu çalışmanın temel amacıdır.
Çalışmanın önemi, İngilizce öğretim alanına yeni bir tekniğin sunulması ile
ilgilidir. Bu makalede açıklanan Boray Tekniği Türkiye’de, İngilizce öğretiminde
uzun yıllardır var olan “Anlıyorum ama konuşamıyorum” problemine çözüm
olmak üzere tasarlanmıştır. Boray tekniği ile ilgili çalışmalar son beş yıldır farklı
düzeydeki okul ortamlarında yapılmaya devam etmektedir. Çalışmalar Boray
Tekniğinin, hem bilişsel hem duygusal alanlarda İngilizce öğrencilerini nasıl
etkilediği üzerinedir. Communication networks which are stemmed from the needs of a globalized
world made communicating in English a necessity. English lesson, since English
is widely used by the masses in the globalized world, has become a must in
education starting from the beginning of the primary school up to the end of
university. After the foundation of the republic in Turkey, various approaches and
programs have been put in place in teaching English. However, although it is one
of the crucial part of curriculum, student levels of using English have never met
the expectations. Students especially fall short of speaking at the very end of
university after receiving English lessons starting from the kindergarten and
primary school. Boray Technique (BT)) has been developed authentically to meet
this unique demand. It aims to assist Turkish students in learning English by
focusing on speaking. It is first of its kind in the sense that no other method enables
the students to overcome speaking and let them gain confidence starting right from
the first lesson. The students take it like breakthrough. It has such a positive effect
on their self-confidence in no time because it directly tackles the problems unique
to Turkish students. The aim of this study is to present what Boray technique is.
The importance of the study is related to that a new technique is shared in teaching
English area. Boray technique, which is explained in this article, is designed to
solve the special problem which is stated as “I can understand but I can not
understand in English.” İn Turkey. The research done about Boray technique in
last five years is focused on both dimensions of learning, cognitive and affective
domains.