Yaşlılığa genel bakış
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?: Bu bölümde öncelikle geriatri, gerontoloji, yaşlanma, yaşlılık ve ihtiyarlık tanımlanacak, ardından kronolojik, biyolojik, psikolojik, sosyolojik ve toplumsal yaşlanma anlatılacak, son olarak Dünya’da ve Türkiye’de yaşlılık konusu detaylı olarak ele alınacaktır. GİRİŞ: Yaşlılık genel olarak kronolojik, biyolojik, psikolojik, sosyolojik ve toplumsal yaşlanma olarak farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Ancak en fazla kullanılan tanım kronolojik yaşlanma, yani takvim yaşına göre yapılan yaşlanma tanımıdır. Dünya Sağlık Örgütü 65 yaş ve üzerini yaşlı olarak kabul etmektedir. Bir toplumdaki 65 yaş ve üzerindeki nüfusun çocuk ve genç nüfusa kıyasla artmasına göre toplumların yaş sınıflaması yapılmakta; buna göre 65 yaş ve üzeri nüfusun toplamdaki payı %7-10 arasında ise yaşlı nüfus, %10’dan fazla ise çok yaşlı nüfustan söz edilmektedir. Hem dünyada hem de ülkemizde yaşlı nüfus giderek artmaktadır. Dünya’da 2017 yılında 962 milyon yaşlı bulunduğu bildirilmektedir. Ülkemizde nüfusun %8.5’i 65 yaş ve üzerindedir, yani ülkemiz artık yaşlı nüfusa sahip ülkeler sınıfındadır. Yaşlı nüfus artışının en önemli nedeni doğurganlık oranının düşmesi ve doğuşta beklenen yaşam süresinin artmasıdır. Yaşlanma dönemi birçok sorunu da beraberinde getirmektedir. Örneğin Türkiye’deki yaşlıların %16’sı yoksuldur, %88.2’si iş gücüne katılmamaktadır, %12.6’sı bağımlıdır; %13’ü yalnız yaşamaktadır ve %90’ı kronik bir hastalığa sahiptir. Toplumun yaşlanmasının özellikle bu grupta artmış bağımlılık oranları nedeniyle ülke ve dünya üzerindeki sosyo-ekonomik yükü fazladır. Bu grubun sahip olduğu hastalıklar, fonksiyonel yetersizlikler ve iş gücüne katılımın azlığı ekonomisi çok güçlü olan ülkelerin bile sosyal güvenlik sistemlerini tehdit eder hale gelmiştir. Bu bölümde yaşlanma ile ilgili tanımlara yer verilecek, yaşlılık sınıflaması yapılacak, Dünya’da ve Türkiye’de yaşlılık konusu ele alınacaktır.









