Finans kuruluşları olarak para vakıfları

View/ Open
Access
info:eu-repo/semantics/openAccessDate
2016Kind
conferenceObjectMetadata
Show full item recordAbstract
Paranın vakfedilmesi hususunu Osmanlı’da fıkıh alimleri ve ulama arasında büyük tartışmalar
sonucu kabul edilmiştir. Finans tarihimizde çok önemli kurumlar haline gelen para vakıfları
dönemimize intikal eden litaratürde şu şekilde ele alınmıştır. Vakıf konulu ve daha çok meselenin hukukî yönünü inceleyen monografilerden Ömer Hilmi
Efendi'nin “İthafü'l-Ahlâffî Ahkâmi'l-Evkâf” isimli eserinde müstakil bir başlık altında
değinilmiştir. Ömer Nasuhi Bilmen tarafından da vakıf konusu anlatılırken para vakıfları "Nükudı
Mevkufenin Tenmiyesi" başlığı altında incelenmektedir. Ali Himmet Berki ve Elmalılı Hamdi
Yazır ise ayrı bir başlık altında incelememekle beraber çeşitli vesilelerle para vakıflarına
değinmektedirler. Para vakıfları ile ilgili bilgilere Ömer Lütfi Barkan'ın çalışmalarında da tesadüf edilmektedir.
Barkan ilk olarak 1942 yılında yayımlanan bir makalesinde konuyla ilgili örnekler vermektedir.
Barkan'ın daha sonra yayımladığı Edirne askeri kassamına ait tereke defterleri ile İstanbul'a ait
vakıf tahrir defterinde "Faizle İşletilen Paralara Ait Kayıdlar" ya da "Faizle İşletilen Vakıf Paralarına
Aid Kayıtlar" başlıkları altında konuyu ayrıntılı olarak tahlil ettiği görülmektedir. Barkan
konuyu daha çok tahrir belgelerinde yer alan bilgiler çerçevesinde incelemektedir. Ahmet
Akgündüz hoca ise Berkan’ın para vakıflarını sadece faiz açısından ele alarak diğer yönlerini
ihmal etmesini ve işletilme usullerini yeterince tahlil etmeden doğrudan faiz olarak nitelemesini
doğru görmemekte ve zaman zaman suiistimal edilmiş olma ihtimali bulunsa bile Osmanlı
Devleti'nin faiz uyguladığını söylemenin mümkün olmadığı eleştirisinde bulunmaktadır. Halil İnalcık hoca ise, Osmanlı Devleti'nde sermaye birikimini incelerken vakıf müessesesini
ayrı bir başlık altında ele almaktadır. İnalcık'ın İslam toplumunda sermaye birikimi açısından
vakıfların özel bir yeri bulunduğunu vurguladığı görülmektedir. Nakit paranın çoğu durumlarda
vakfın bir kısmını veya tamamını oluşturduğu da ayrıca belirtilir. İnalcık, eserlerinde çeşitli vesilelerle para vakıflarına değinmekle beraber konuyu müstakil olarak inceleyen bir çalışması
mevcut değildir. Suraiya Faroqhi ise para vakıflarını kredi konusuyla bağlantılı olarak incelemekte
ve özellikle kasapları sübvanse etmek amacıyla para vakfı şeklinde oluşturulan fon ile 17. yüzyılda
yaygınlaşan avarız vakıflarından bahsetmektedir.