Türkiye’de İslam iktisadı tecrübesi: teorik ve pratik birikimler
Abstract
İslam ekonomisi1
tabiri modern bir olgu olarak 20. yüzyılın
ilk yarısından itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Bu olgunun ne
şekilde sınıflandırılacağı, bir bilim dalı mı yoksa bir doktrin mi
olduğu konusunda henüz bir uzlaşı yoktur. Bu haliyle bu konu
detaylı bir inceleme konusu olmakla birlikte biz bu yazıda İslam
ekonomisini bir çalışma alanı olarak ele almaya devam edeceğiz Modern İslam iktisadına dair çalışmalar özellikle Hindistan’daki Müslümanlarca başlatılmış olup daha sonraları Pakistan,
Ortadoğu ve Güney-Güneydoğu Asya’ya değin uzanmıştır. Bu
sebeple ilgili literatür büyük oranda Urduca, Arapça ve İngilizce kaleme alınmıştır. Bununla birlikte, son dönemlerdeki yaygın yayın dili İngilizcedir. Yukarıda sayılan bu dillerin dışında İslam iktisadıyla alakalı çalışmalarda Türkçe literatür de önemli bir yer kaplamaktadır.
Fakat ilginçtir ki yaklaşık yüz yıllık bir geçmişe sahip olan modern İslam iktisadının Türkiye’de izlediği seyir nasıl olmuştur sorusuna cevap arayan kapsamlı bir çalışma henüz mevcut değildir.
Sabahattin Zaim’in (2010) çalışması belki bu kapsamın dışında
kalabilir ancak bu çalışma da genel olarak tüm İslam İktisadı tecrübesini irdelemekte özel olarak Türkiye’deki çalışmalara değinmemektedir. Bunun nedenleri ayrı bir tartışmanın konusudur.
Ancak bu noktada şu söylenmelidir ki, Türkiye ‘İslam ekonomisi
ve finansı’ çalışmalarında hem akademik anlamda hem de pratik
tecrübe, birikim, kurumsallaşma anlamında dünyadaki ve Müslüman coğrafyadaki ilerleme ve gelişmeleri genel anlamda biraz
geriden takip etmektedir.